love me or leave me to die.



bir haftayı evinden uzakta geçirmişti.önündeki hafta içi de evinde olmayacaktı.
mis gibi evinde geçireceği bu akşamı kendine ayırıp, televizyonun hatırlatmasına aldığı bazı çok mütiş programları izleyecekti.ardından belki bir film de gelebilirdi.
fakat trikotajla hiçbir ilgisi olmadığı halde sürekli ağ ören kader yine ağlarını örmüştü. son dakika haberiyle kendine ulaşan bilgilere göre eve misafir geliyordu. misafir kavramını sevmezdi. ama misafirleri sevmek zorundaydı. birinci dereceden kan bağları vardı çünkü.
programlarını askıya alıp misafirlerle güzelce yemek yemek zorunda bırakılan küçük m.h., michael jacksonın da acısına dayanamayarak ecza dolabını yemek suretiyle intihar etti.


*

1 gamsız roses.:

gia dedi ki...

hastayım ulan sana.